Bilim insanları, fillerdeki kanser riskinin düşük olmasının sebebinin, fillerin tesisleri içerisinde yer alan p53 proteinlerini kodlayan gen olduğunu ifade etti.
Bir insanda aynı genden en fazla bir tane olduğunu belirten bilim insanları, fillerdeki geni insanlar üzerinde entegre etmeye çalışarak kanser tedavisinde başarılı olmayı umuyor.
Biyologlar, fillerin p53 proteinini kodlayan genden 20 tanesine sahip olduğunu keşfederek, bunun fillerdeki kanser tedavi sürecinin, kansere eğilimli insanlardan çok daha etkili olduğunu ortaya çıkardı.
P53’ün kanseri önleyebildiği gerçeğini de göz önünde bulunduran bilim insanları, p53’ün gelecekte yeni kanser tedavilerine kapı aralayabileceğini belirtti.
“YÜKSEK SICAKLIKTA SPERM ÜRETİLMESİ VERİMSİZ OLUR”
Oxford Üniversitesi’nde Biyolog Fritz Vollrath, Trends in Ecology and Evolution adlı bilimsel dergide yazdığı bir yazıda, fare örneğini vererek, “Diyelim ki bir farenin vücut sıcaklığı 36,6°C, fare testislerinin sıcaklığı ise ortalama 34°C. Eğer, fare 37°C civarındaki sıcaklıklarda sperm üretirse, yüksek seviyelerde onarılmamış DNA ile daha az verimli olurlar. 38°C’de üretilen spermler de basitçe ölecektir” dedi.
Vollrath, “Bir hücrenin her bir bölünmesi mutasyon riski taşır ve daha büyük hayvanlar daha küçük olanlardan daha fazla somatik hücre bölünmesine sahiptir. Sonuç olarak, çok büyük hayvanların kansere yakalanma olasılığının daha yüksek olması gerekir. Ancak bu durum tam tersidir ve Peto’nun paradoksu olarak bilinir” diye konuştu.
Vollrath, fillerin testislerinin vücutlarının içinde olduğuna dikkat çekerek, “Filler bu tür skrotal soğutmadan faydalanamaz. Sonuç olarak, testisleri 36-37°C civarında olan çekirdek vücut sıcaklıklarını gölgeleyecektir” ifadelerini kullandı.
